Sosyal Medyada Biz}

Kötü veya Onur Kırıcı Davranış Sebebiyle Boşanma

Kötü veya Onur Kırıcı Davranış Sebebiyle Boşanma

Kötü  veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma davası açmak için Diyarbakır Boşanma Avukatı ERD Hukuk Bürosu sizin hizmetinizde olup kolayca ulaşabileceğiniz kaliteli bir hukuk ofisidir.

 

PEK KÖTÜ VEYA ONUR KIRICI DAVRANIŞ SEBEBİYLE BOŞANMA AŞAMALARI

 

Özel boşanma sebeplerinin başında yer alan pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma davası TMK madde 162’de düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunu’nda yer alan düzenleme içeriğine bakacak olursak eğer;

Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir.

Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.

Affeden tarafın dava hakkı yoktur.” olarak görülmekte.

Ayrıca “Pek kötü davranış” olarak ifade edilen, diğer eşin vücut bütünlüğü ve sağlığına yönelik olan tüm saldırılardır. Bir diğer şekilde anlatacak olursak eğer, cana kast etme dışında her türlü fiili kapsayan ağır hakaretleri ve haysiyete tecavüz biteliğinde olan durumları içermektedir.

Burada asıl önemli olan nokta, eşin bedensel ve ruhsal yapısını zedelemeye, tehlike içerisine atma gibi ağrı hakaretler bedensel olabileceği gibi manevide olabilmekte. Eşlerden biri diğerinin döver, eve kapatır ve aç bırakırsa bu durumlar pek fena muameleye örnek olabilir.

Pek fena muamele sebebiyle boşanma, kusura dayanan bir boşanma olarak görüldüğünden, fiilin bilinçli bir şekilde yada kasten işlenmiş olması gerekiyor. Bu bakımdan akıl hastası gibi durumlar ele alınırsa davalar da gerekçeye dayanmayacaktır.

Pek kötü davranışdan dolayı boşanma dabası açma hakkı olan koca yada kadın, boşanma sebebini öğrendikten altı ay geçtiği zaman dava açarsa davası hak düşürücü süre geçireceği için reddedilir. Bu bakımdan pek kötü davranış sebebinden boşanma davası açmak isteyen kişi, boşanma nedenini öğrendikten sonra altı ay ve nedenin oluşmasından itibaren beş yıl içerisinde dava açmak zorunda. Hakim, altı aylık ve beş yıllık bu hak düşürücü süresini eşler ileri sürmese bile otomatik olarak dikkate alacaktır. Bundan ötürü sürelerin eşler tarafından takip edilmesi, dava hakkının kaybedilmemesi için çok fazla önemlidir.

PEK KÖTÜ DAVRANIŞA MARUZ KALAN EŞ EŞİNİ AFFEDEBİLİR Mİ?

Af ile eş evliliği devam ettirme düşüncesinde bulunan ve yaşanan olayları atlattığını ortaya koymak demektir. Affeden eşin bu isteğini ve evlilik saygı kanununca, TMK’nın 162. maddesinin sok fıkrasında “Affeden tarafın dava hakkı yoktur” olarak düzenlenmiştir. Bu açıklamadan anlayacağımız gibi dava açan kişi affettiği için dava açma hakkını kaybedecektir.

Af örtülü, açık yazılı  ve sözlü şekilde olabilir. Af kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğu için sadece eşin kendisi tarafından kullanılabileceği için, temsilci veya aracı bir kişinin söz konusu olması mümkün değildir. Ayrıca belirtecek olursak eğer af bir irade beyanı olduğu için kişinin iradesini sakatlayacak nedenler var ise af gerçekleşmiş olmayacak. Örnek verecek olursak eğer, eş korkutulmuş ise aftan söz edilmesi mümkün değildir.

Pek kötü davranışın olması için sürekliliğin olmasına gerek yoktur. Tek bir davranış da kabul edilmektedir. Yani kocasının karısını bir kere dövmesi yeterlidir. Sürekli bir şiddet aranmamaktadır. Bu bakımdna TMK md. 162 uyarınca pek kötü davranış sebebiyle boşanma davası açma hakkı bulunuyor.

Son olarak pek kötü davranış ile açılan davalarda ispat yükü davacının üzerinde olduğundan ispat gerekiyor. Burada delil serbestisi ilkesi geçerli olacaktır. Her türlü delil ile kanıtlamak serbesttir. Tıbbi belgeler, tanık anlatımları gibi birçok ispat uygulanabilir.

 

Boşanma Davasını Açabileceğiniz Durumlar

*** Eşlerden her biri öteki doğrulusunda hayatına kastedilmesi ya da kendine pek kötü davranılması ya da ağır derecede haysiyet kırıcı bir davranışta bulunulması nedeniyle boşanma davası açabilir (4721 S. K. m. 162).

*** Davaya hakkı olan eşin boşanma nedenini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her durumda bu nedenin doğumunun üzerinden beş sene geçmekle dava hakkı düşer (4721 S. K. m. 162).

*** Affeden tarafın dava hakkı yoktur (4721 S. K. m. 162).

*** Boşanma ya da ayrılık davalarında yetki sahibi mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri ya da davadan evvelce son defa altı aydan beri beraber oturdukları yer mahkemesidir (4721 S. K. m. 168).

*** Yerleşim yeri, bir kimsenin sıksık kalma niyetiyle oturduğu yerdir (4721 S. K. m. 19).

*** Görevli mahkeme, aile mahkemesidir (4787 S. K. m. 4).

*** Boşanmada yargılama, alttaki kurallar saklı kalmak üzere Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa tabidir (4721 S. K. m. 184):

Mahkeme Aşaması

*** Boşanma ya da ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı boyunca lüzumlu olan, bilhassa eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına dair geçici önlemleri resen alır (4721 S. K. m. 169)

*** Boşanma nedeni kanıtlanmış olursa, hakim boşanmaya ya da ayrılığa karar verir. Dava yalnız ayrılığa dairse, boşanmaya karar verilemez. Dava boşanmaya dairse, fakat ortak hayatın tekrardan kurulması mümkünlülüğü olduğu takdirde ayrılığa karar verilebilir (4721 S. K. m. 170).

*** Boşanma durumunda kadın, evlenme ile kazandığı şahsi halini korur; fakat, evlenmeden evvelceki soyadını tekrardan alır. Eğer kadın evlenmeden evvelce dul idiyse hakimden bekarlık soyadını taşımasına izin verilmesini isteyebilir (4721 S. K. m. 173).

*** Kadının, boşandığı kocasının soyadını kullanmakta çıkarı olduğu ve bunun kocaya bir zarar vermeyeceği kanıtlanırsa, istemi üstüne hakim, kocasının soyadını taşımasına izin verir. Koca, koşulların değişmesi durumunda bu iznin kaldırılmasını isteyebilir (4721 S. K. m. 173).

*** Mevcut ya da beklenilen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen mükemmel ya da daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan ideal bir parasal tazminat isteyebilir (4721 S. K. m. 174).

*** Boşanmaya sebep olan hadiseler yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan başka taraftan manevi tazminat olarak ideal miktarda bir para ödenmesini isteyebilir (4721 S. K. m. 174).

*** Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, eksikliği daha ağır olmamak koşuluyla geçimi amacıyla başka taraftan mali kuvveti oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün eksikliği aranmaz (4721 S. K. m. 175, 2.HD 2010/13218 E. 2010/15267 K.).

*** Boşanma davasında yasenean vekaletname asılın fotoğrafını taşımıyorsa genel vekaletname niteliğindedir. Genel vekaletname ile boşanma davası açılıp yargılama prosedürü yapılabilir. Fakat başka tarafın bu vekaletnameye itiraz etmesi durumunda, boşanma davaları amacıyla verilebilecek vekaletnameye, vekalet verenin fotoğrafının yapıştırılması zorunludur. (2.HD 2010/20854 E. 2011/2459 K.)

Yargıtay Görüşleri

*** ÖNEMLİ UYARI: Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 03.03.2017 T. 2015/2 E. 2017/1 K. saseneı içtihadına göre; 6100 saseneı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra açılmış olan davalarda tarafların dava ve yanıt dilekçeleri ile kanıt listelerinde sair kanıtlar, her türlü kanıt, ve sair kanıtlar gibi ibarelerin bulunması durumunda tarafların yemin kanıtine başvurmuş saseneamayacakları ve bu kapsamda hâkimin kanıt yükü kendine düşen tarafa yemin önerilerinde bulunma hakkını hatırlatamayacağına karar verilmiş olup dilekçe örneğini hazırlarken bu konusu öneme almanızı önemle hatırlatmak isteriz.

 

Hakimin Bağlayıcılığı

1. Hakim, boşanma ya da ayrılık davasının dayandığı olguların varlığına vicdanen düşünce getirmedikçe, bunları kanıtlanmış sayamaz.
2. Hakim, bu olgular ile ilgili lüzum resen, lüzum istem üstüne taraflara yemin öneremez.
3. Tarafların bu konudaki her türlü ikrarları hakimi bağlamaz.
4. Hakim, kanıtları serbestçe takdir eder.
5. Boşanma ya da ayrılığın fer’i sonuçlarına dair anlaşmalar, hakim doğrulusunda onaylanmadıkça geçerli olmaz.
6. Hakim, taraflardan birinin istemi üstüne duruşmanın saklı yapılmasına karar verebilir.

 

*** Alıntılar
2.HD 2009/8440 E. 2010/12941 K.
YHGK. 2008/2-51 E. 2008/87 K.
YHGK. 2007/2-323 E. 2007/335 K.

Kötü veya Onur Kırıcı Davranış Sebebiyle Boşanma Dilekçe Örneği

… AİLE MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE

 

DAVACI                               :

 

TC KİMLİK NUMARASI             :

 

ADRES                                 :

 

VEKİLİ                                :

(Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin)

 

ADRES                                 :

(Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin)

 

DAVALI                               :

 

ADRESİ                                :

 

KONU                                   : Hayata kast,  pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşan-

ma, nafaka ve tazminat istemlerimizi içerir dilekçemizdir.

 

DAVA DEĞERİ                  :

(Malvarlığı haklarına ilişkin davalarda)

 

AÇIKLAMALAR               :

 

1-) Müvekkilemiz, davalı eşiyle …/…/… tarihinde evlenmiştir. Ekte (EK 1) sunulan aile nüfus kaydından da anlaşılacağı üzere, tarafların bu evliliklerinden … ve … adlarında iki çocukları bulunmaktadır. Çocukların biri …, diğeri ise … yaşında olup, her ikisi de küçüktür.

 

2-) Müvekkilemiz, hiç istememesine rağmen, aile baskısı nedeniyle davalı ile evlenmek zorunda kalmıştır. Davalı eş, mizaç bakımından da çok zor bir kişilik yapısına sahip olup, çevresinde de huysuz ve geçimsiz biri olarak tanınmaktadır.

 

3-) Olumsuz ekonomik gelişmeler nedeniyle bundan birkaç sene önce işleri de iyice bozulan davalı eş, kendisini alkole vermiş, eve sık sık içkili olarak ve gece geç saatlerde gelmeye başlamıştır. Bu arada, sağa sola bir hayli borç yapmıştır. Alacaklıları, sık sık kendisini sıkıştırmaktadır. Davalı eş, tüm bu olumsuz gelişmelerin acısını, başına gelenlerden sorumlu tuttuğu müvekkilemizden ve çocuklarından çıkartmaya ve onları sık sık darp etmeye başlamıştır. Son olarak, …/…/… tarihinde yaşadıkları tartışma sırasında, davalı eşin mutfaktan aldığı ekmek bıçağı ile üzerine hücum etmesi üzerine dayanma gücü tükenen müvekkilemiz, yardımına yetişen komşularının desteği ile, aynı tarihte … Polis Karakolu’na giderek, sözlü şikayet başvurusunda bulunmuştur. Yapılan şikayet üzerine düzenlenen karakol ifade tutanağı (EK 2) ile darp olayını belgelemek amacıyla alınan … Hastanesi Başhekimliği’nin …/…/… tarihli raporu (EK 3), iddialarımızı doğrular niteliktedir.

 

4-) Müvekkilemizi ve çocuklarını darp etmekle yetinmeyen davalı eş, özellikle içkili olduğu zamanlarda, müvekkilemizin kadınlık onurunu ayaklar altına alan hakaretlerde bulunmaktan da geri kalmamaktadır. Bu husus, dilekçemiz ekinde (EK 4) sunduğumuz tanık listesinde isimleri ve adresleri yazılı olan tanıklarımızın mahkemeniz huzurunda verecekleri ifadeleri ile aydınlığa kavuşacaktır.

 

4-) Müvekkilemiz, ev hanımı olup, herhangi bir gelire sahip değildir. Şu anda, çocuklarıyla birlikte, kendi anne ve babasının yanına sığınmıştır. Anne ve babasının ekonomik durumları iyi olmadığından, onlardan yeterli destek alamamaktadır. Müşterek çocukların her ikis de henüz küçük olup, anne bakımına ve ilgisine muhtaç durumdadırlar. Bu nedenle, dava süresince, müvekkilemiz için … TL, her bir çocuk için … TL olmak üzere, toplam … TL tedbir nafakasına hükmedilmesini, müşterek çocukların dava süresince müvekkilemizin yanında kalmalarına karar verilmesini talep ediyoruz.

 

5-) İşbu evlilik nedeniyle tüm yaşamı altüst olan ve maruz kaldığı ağır hakaretler ve diğer onur kırıcı davranışlar nedeniyle insan içine çıkacak hali kalmayan müvekkilemiz için, ayrıca … TL maddi, … TL manevi olmak üzere, toplam … TL tazminat da talep etmekteyiz.

 

6-) Yukarıda açıklamaya çalıştığımız nedenlerle, eldeki davayı açmak zorunluluğu doğmuştur.

 

HUKUKİ NEDENLER      : 4721 S. K. m. 162, 168, 169, 174, 175, 182, 4787 S. K. m. 4,                                             6100 S. K. m. 240, 266.

 

HUKUKİ DELİLLER        : Aile nüfus kaydı örneği, nüfus cüzdanı fotokopisi, …/…/… ta-

rihli doktor raporu, karakol ifade tutanağı, tanık beyanları,

bilirkişi incelemesi

 

SONUÇ VE İSTEM                        : Yukarıda açıklamaya çalıştığımız nedenlerle, tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların dava süresince müvekkilemizin yanında kalmalarına, çiftin boşanmasına karar verilmesi halinde, velayetlerinin müvekkilemize verilmesine, müvekkilemiz için aylık … TL ve müşterek çocukların her biri için aylık … TL olmak üzere, toplam … TL tutarında tedbir nafakasına, boşanmadan sonra da işbu nafakanın yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamına, müvekkilemiz lehine … TL maddi, … TL manevi olmak üzere, toplam … TL tazminata, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekaleten talep ederiz. …/…/…

 

EKLER         : 1. Aile nüfus kaydı örneği ve Kimlik cüzdanı fotokopisi,

  1. …/…/… tarihli karakol ifade tutanağı,
  2. …/…/… tarihli doktor raporu,
  3. Tanıkların isimleri ve adresleri ile tanıklık edecekleri konuları

gösterir tanık listesi,

  1. Bir adet özel yetkiyi içeren onaylı vekaletname örneği.

 

 

Davacı Vekili

                                                                                                                      Av.

 

Bir önceki yazımız olan Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma Davası başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

11 Aralık 2018
1.951 kez görüntülendi

Kimler Ne Yorum Yapmış ?

avatar
  Abone ol  
Bildir